Müzakereci ve hükümetin B planı…

Başbakan Ünal Üstel dün konuğumdu. Morali gayet yerindeydi. Nasıl gidiyor diye sordum; “her şey yolunda o nedenle keyfim yerinde” dedi ve ekledi “seçimi Tatar kazanacak fark olması için uğraşıyoruz”. Cumhurbaşkanı Tatar elbette ki bir ay öncesine göre daha iyi bir noktada. Başbakan Üstel, Dr. Derviş Eroğlu’nun benzetmesini hatırlattı; “UBP dizel motor gibidir sonradan açılır ve hızlanır” dedi. Doğrudur da UBP’nin böyle bir özelliği var, hep yazdım yine yazmakta bir sakınca görmüyorum. UBP kendi kendisiyle kavga eden bir partidir. Öfkelenir, sinirlenir, sandığa gitmeyeceğim oy vermeyeceğim der ama yine gider adayına mührü vurur. Ne yaparsınız bu parti de böyle bir parti. Dün Tufan Hoca da konuktu Kıbrıs Postası’nda konuşmaktan sesi gitmişti yorgundu ama onun da morali iyiydi. Tufan hoca da kazanacağına inanıyor ama Başbakanın kahkahalar atması ve rahat bir hava vermesi açıkçası aklımdan çıkmıyor.

Tatar’ın seçimlerdeki pozisyonu kötü olsa program öncesinde ya da sonrasında bana mutlaka işler iyi gitmiyor derdi. Bilenler bilir benim Başbakan Üstel’le çok eskiye dayanan sıkı bir dostluğum var. Biz onunla kötü gün dostuyuz. Bana rahat ve açık konuşur her zaman. Öyle anlıyorum ki Tatar kazanmaya yakın. Tabii bu seçimdir. Sandıklar açıldığında göreceğiz neyin ne olduğunu. Ama şunu anladım ki öyle denildiği gibi bir fark yok artık. CTP’de kazandık rahatlığı UBP’de ise kazanacağız hırsı var şu an. Tabii gün kalmadı; Tatar’ın bu yarışı kazanması için hükümet ortaklarının da UBP’nin de son takatlarını zorlayacak şekilde çalışmaları gerekiyor. Evet avantajlı olan Tufan Hoca en azından kamuoyunda bu algı yerleşmiş bulunuyor ama unutmayın ki Tufan hocaya bu seçimi kazandıracak olan UBP seçmenin oylarıdır. UBP eğer bu oyları Tatar’a angaje etmeyi başarabilirse işte o zaman Tatar kazanır. Göreceğiz.

Bir de bu yazacağım klasiktir sandıklar nasıl açılırsa sonuçlar da öyle sonuçlanır. Tabii ilk nerenin oyları açılacak bilmiyoruz. Genellikle Lefkoşa’dan oylar gelmeye başlar. Bu kadar yıllık gazeteciğim nasıl başlarsa öyle de sonuçlanır seçimler.

Başbakanla geçtiğimiz gün oy çokluğu ile alınan iki devletlilik çözüm önerisinden de konuştuk. Başbakan, Türkiye ile Kıbrıs sorunun çözüm şekli olarak iki devletlilik üzerinden hareket ettiklerini, KKTC’nin tanınması için ciddi çabalar harcadıklarını ve KKTC’nin statüsünün yükseltildiğini böyle bir durum varken Hükümetin böyle bir karar almasının üretmesinin kaçınılmaz olduğunu anlattı.

Tabi YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman arasında yeni bir tartışma alevlendi. Müzakere yetkisi Cumhurbaşkanına değil Dışişleri Bakanına aittir diye. Erhan başkan ilk önce bir açıklama yaptı ve görüşmecilik yetkisinin Cumhurbaşkanında olmadığını açıkladı, bunun üzerine Tufan Hoca Meclisin böyle bir yetkisi olmadığını söyledi, Erhan Arıklı sonra Anayasaya dayandırarak yetkinin Dışişleri Bakanlığında olduğunu belirtti. Bu da demek oluyor ki olur da seçimi Tufan Hoca kazanırsa elinde çoğunluğu bulunduran Hükümet Görüşmecilikten Tufan hocayı alacak. Alabilirler mi peki Erhan Başkanın maddelerle verdiği örnek doğruysa evet alabilir.

Zaten Cumhurbaşkanının Müzakere yürütme yetkisi yasaya dayalı bir şey olmadığı doğru. Toplum lideri olmasından kaynaklanan Merhum Cumhurbaşkanı Denktaş Bey’in zamanında süregelen bir teamüldür. Bu nedenle olur da Tufan Hoca seçimi kazanırsa görüşmecilik yapamayabilir. Hükümetin oy çokluğu ile meclisten çıkardığı iki devletlilik kararı daha alınır alınmaz Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından takdir ve tebrikle kutlandı. Bu da demek oluyor ki olurda Tufan Hoca seçilirse görüşmecilik yaptırmayacaklar. Kıyamet kopacak ama belli ki hem Türkiye’nin buna bağlı olarak hükümetin bir B planı var. Erhan Arıklı’nın çıkışından bunu anlıyoruz, bu çok nettir.

Bakalım ne olacak. Bekleyip göreceğiz ama bildiğim bir şey var ki KKTC iç ve dış siyasetini hareketli günler bekliyor. 

********************

Günün Sözü

"Yağmur eğer şiddetliyse su çatıdan sızacak yeri bulur."

Viking Atasözü