Çavuşoğlu’ndan Üstel’e açık destek...

Milli Eğitim Bakanı ve UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu ile dün güzel bir yayın yaptık. Nazım Bey 20 yılı aşkın siyasette olan ve artık UBP içerisinde kendine ait bir ağırlığı olan önemli siyasetçilerdendir. Siyasi hayatında birçok önemli bakanlıklarda da bulunmuştur. Tabii biz Bakan Çavuşoğlu ile ağırlıklı olarak tarımı, hayvancıların eylemini, ithal et meselesini, eğitimi ve sahte diploma meselesini konuştuk ama programın sonunda sakladığım kurultay sorusunu cebimden çıkardım ve sordum.

UBP kurultayında ne yapacaksınız dedim. Bakan Çavuşoğlu “eğer Ünal Üstel’in kabinesinde bakan olma görevini kabul etmişsem ve Sn. Başbakan beni kabinesinde görmek istediyse ve birbirimize karşı güvenmişsek ahlaki değerler onu gerektirir ki Başbakan Üstel’in yanında olacağım” dedi ve ben bir soru daha sordum kurultayda destekleyecek misiniz diye sordum; “evet destekleyeceğim” dedi ve açık bir şekilde Ekim ayında yapılması planlanan UBP Kurultayında Başbakan Ünal Üstel’in yanında olacağını söyledi.

Nazım Bey’i uzun yıllardır tanırım. Abi-kardeş çerçevesinde iyi bir dostluğumuz vardır. Sözünde sadıktır ve bir söz verdi mi ne pahasına olursa olsun o sözü tutar. Özellikle İskele bölgesinde çok ciddi bir gücü vardır. Yıllardır bu güç eksilmeden çoğalmıştır. UBP’nin eskilerindendir. Bu nedenle her hükümet döneminde mutlaka bir denge unsuru olarak kabinelerde bakan olarak yer alır. Zaman zaman görev değişikliği olacak diye ortaya atılan dedikodulara bir gazeteci olarak her zaman gülmüşümdür. Hiçbir siyasetçi Nazım Çavuşoğlu’nu yanına almak varken karşısına almak istemez.

Bu beyanda Nazım Çavuşoğlu’nun UBP Kurultayında Ünal Üstel’i destekleyeceğini açık bir dille ifade etmesi son derece manidardır.

BAŞBAKAN’A ANKARA’DAN TAM DESTEK

Bildiğiniz gibi protokol için Başbakan Ünal Üstel ekibiyle birlikte Ankara’daydı. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştü. Ankara hükümeti hem maddi olarak hem de manevi olarak Üstel hükümetinin arkasında. Bu mesaj Ankara tarafından her zaman net bir şekilde veriliyor. Bu mesaj bu kadar açıkken Hasan Taçoy nasıl olur da halen kurultayda “ben adayım” diyebiliyor o da ayrı bir konu.

Eğer bir parti başkanı olarak Başbakan olarak Ankara hükümeti size istemiyor ve desteklemiyorsa göreve gelseniz bile hiçbir şey yapamazsınız ve gidersiniz. Bunun en bariz örneği ne yazık ki benim de yakından sevdiğim değer verdiğim Faiz Sucuoğlu örneği var. Faiz Bey hem kurultayda hem seçimlerde inanılmaz bir başarı elde etmesine rağmen Ankara hükümeti açık bir şekilde Sucuoğlu’nu istemediği için o koltuklara tutunamamıştır. Tabii Faiz Bey UBP seçmenin kalbinde halen ayrı bir yere sahiptir. Bu kurultayda ne yapacağını aday olup olmayacağını aday olmazsa kimi destekleyeceğini bekleyip göreceğiz. Öyle tahmin ediyorum ki Faiz Bey de hem UBP için hem Ankara hükümeti için doğru olanı yapacaktır.

UBP Kurultayına daha zaman var diyebiliriz ama çağırın da geldi derlerdi eskiler Haziran ayı hızla geçip gidecek ve kurultaya 3 ay kalacak. Yakında yüksek sesle UBP Kurultayını konuşmaya başlayacağız.

ANKARA ÜSTEL’İ İSTİYOR

Açık konuşmak gerekirse AK Parti Hükümetinin UBP’nin başında ve hükümette Başbakan Ünal Üstel’i istediğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Üstel arasında çok sıkı bir dostluk vardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Üstel’i hem çok sevmekte hem de ciddi anlamda desteklemektedir. Türkiye hükümetinin desteklediği bir siyasinin bir ülkenin bekası ve rahatlığı için sınırsız iyi işler yapabileceğini hepimiz biliyoruz. Bu nedenle Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olan ve destekleyen başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Ankara hükümetinin desteklediği ve sahiplendiği bir siyasinin iktidar olması halinde ciddi güzel işler başarabileceğini bilmeliyiz. Bazı şeylerden rahatsız olsak dahi ne yazık ki KKTC gerçeği de budur ve hükümete kim gelirse gelsin bu gerçekle yüzleşecektir.

Hayırlara vesile olsun diyorum...

*******************

Günün Sözü

"Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması. ‘Ben’ deyip susması, ‘sen’ deyip ağlamaklı kalması…"

Nazım Hikmet