Fırtınalı anlarda sakin kalabilmek: Çocukların duygu dünyasına yolculuk
Marketin ortasında çocuğunuz istediği çikolata alınmadı diye ağlamaya başlıyor. Üstelik sizi tekmelemeye, hatta bağırmaya başladı. Ya da parkta çok güzel vakit geçiren çocuğunuza “Artık eve gitme zamanı” dediğinizde yere kapanıp gözyaşlarına boğuluyor. Belki de evde ekran süresi bittiği için size vuruyor, bağırıyor, kapıları çarpıyor.
Bu sahneler sizlere de tanıdık geldi mi?
Birçok ebeveyn, çocuklarının yoğun duyguları yönetemediği anlarda ne yapacağını bilemez. Bu anlar sadece “inat” ya da “yaramazlık” anları değil; çocuğun duygularını tanımakta ve düzenlemekte zorlandığının işaretleridir. Böylesi durumlarda “duygu regülasyonu” kavramı hayatımıza giriyor.
DUYGULARI YÖNETMEYİ ÖĞRENMEK: DUYGU REGÜLASYONU NEDİR?
Duygu regülasyonu; kişinin duygularını fark etme, anlamlandırma ve yönetebilme becerisidir. Duygularını düzenleyebilen bir çocuk, öfkelendiğinde vurmak yerine konuşabilir; üzüldüğünde içe kapanmak yerine yardım isteyebilir. Duygularımızı düzenleyebilmek, doğuştan gelen bir özellik değildir: bebeklikten itibaren öğrenilen ve zamanla gelişen bir beceridir.
Çocuğun duygu regülasyonu becerisi, erken dönemden itibaren anne-babayla kurduğu ilişkiyle şekillenir. Bebek ağladığında onu rahatlatan, korktuğunda yanında olan, sevindiğinde duygusunu paylaşan bir ebeveyn, çocuğuna “Ne hissediyorsan hissedebilirsin. Bu duyguları yönetebilmek mümkün.” mesajını verir.
DUYGU REGÜLASYONU NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Araştırmalar, çocuklukta duygularını bastıran ya da uygun şekilde ifade edemeyen bireylerin, ilerleyen yıllarda depresyon, kaygı bozuklukları, öfke patlamaları gibi sorunlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Örneğin, yapılan bir çalışmada (Özadmaca, 2023), çocukluk çağı travmalarının duygu düzenleme güçlükleri ile ilişkili olduğu ve bu durumun psikolojik bozukluk riskini artırdığı bulunmuştur.
Duygularını yönetemeyen bir çocuk, yetişkin olduğunda stresle baş etmekte zorlanabilir, sosyal ilişkilerde sorunlar yaşayabilir ya da iş hayatında duygusal tepkileri nedeniyle zorluklarla karşılaşabilir. Varma ve Bhatt (2024) genç yetişkinlerle yaptıkları araştırmada, duygu düzenleme becerilerinin kişilerarası iletişim becerileri ve yaşam tatminiyle ilişkili olduğunu aktarmıştırlar.
MODEL OLARAK BAŞLAYAN EĞİTİM
Çocuklar neyi nasıl yapacaklarını en çok izleyerek öğrenir. Eğer bir ebeveyn öfkelendiğinde bağırıyor, kapıyı çarpıyor, kendi duygularını bastırıyor ya da görmezden geliyorsa; çocuk da bunu içselleştirir.
Ama bir ebeveyn, “Şu an biraz sinirliyim, sakinleşmek için 5 dakika yalnız kalmak istiyorum” diyorsa, bu çocuğa duyguyla başa çıkmanın öğretilebilir olduğunu gösterir.
Aile içinde duyguların açıkça konuşulduğu bir ortam, çocuğun duygularını tanıma ve ifade etme becerisini doğal yolla geliştirir.
Örneğin: “Bugün trafikte bir araba aniden önümde durdu ve bu beni korkuttu” yada “İş yerinde patronum proje yetişmiyor diye bağırdı, bu da beni üzdü çünkü elimden gelenin en iyisini yapmıştım’’ gibi cümlelerle duygu farkındalığı öğretilmiş olur.
PEKİ NE YAPABİLİRİZ?
Duygu regülasyonu, sadece kriz anlarında değil, günlük yaşantının bir parçası olarak geliştirilmelidir. Aşağıda sık karşılaşılan zorlayıcı durumlardan yola çıkarak uygulanabilir öneriler sıralanmıştır:Market Krizi: “İstediği Oyuncak Alınmayınca Ağlıyor”
1-Bu durumda hemen istediğini almak, çocuğun "Ağlarsam elde ederim" düşüncesini pekiştirir. Ne yapmalıyız?
Sakin kalın ve oyuncağı neden alamayacağınızı basit ve sakin bir tonda açıklayın. Daha sonra alternatif bir plan sunun: “Şimdi alamıyoruz ama eve gidince resmini birlikte çizeriz.” ve sakinleşebilmesi için onu olay yerinden uzaklaştırın fakat duygusuna alan açın; sonuçta biz yetişkinler bile istediğimiz olmayınca üzülebiliyoruz!
2-Parktan Ayrılma: “Eve Gitmek İstemediği İçin Kendini Yere Atıyor”
Çocuklar geçişleri sevmeyebilir. Hazırlıksız bir ayrılık, duygusal kriz yaratabilir. Ne yapalım?
Önceden uyarı verin: “10 dakika sonra kalkacağız.”
Zaman geldiğinde net ve kararlı olun, ama empatiyi elden bırakmayın: “Evet, çok eğleniyordun, ayrılmak zor olabilir” ve duygusunu ifade etmesi için ona fırsat tanıyın. Ekran Süresi Bittiğinde: “Size Vurmaya Çalışıyor”
3-Sınır koymak, regülasyon becerisinin gelişmesi için elzemdir. Ne yapılabilir?
"Sınırınızı sakin ama kararlı şekilde koruyun: “Vurmak yok. Ekran süresi bitti.”
Vurmak yerine ne yapılabileceğini öğretin: “Kızgın olabilirsin, ama bunu kelimelerinle söyleyebilirsin.”
Sakinleşmesi için zaman ve alan tanıyın ve tabii ki, kriz geçtikten sonra birlikte konuşup alternatif tepkiler üzerine düşünün.
DUYGULARI YÖNETMEYİ ÖĞRETMEK: ÖNLEYİCİ YAKLAŞIMLAR
Çocuk kriz anında öğrenemez. Bu yüzden duyguları tanımak ve yönetmek önceden çalışılması gereken bir alandır. Ailelere yardımcı olacak bazı yöntemler:
A)DUYGULARI TANIMA
Duygu kartları kullanın.
“Bu surat sence ne hissediyor?” gibi sorular sorun.
Günlük sohbetlerde “Bugün seni ne mutlu etti?” diye sorun.
B)BEDENSEL FARKINDALIK
“Kızdığında bedeninde ne hissediyorsun?” gibi sorularla çocukları bedenlerine duyarlı hale getirin ve kendiniz örneklendirin ‘’benim yüzüm kıpkırmızı kesiliyor ve sıcak alıyorum.’’ gibi Bununla ilgili birlikte bir boyama yapmanız duygu ve bedensel farkındalık bağlantısının somutlaştırılmasına da yardımcı olacaktır.
C)SAKİNLEŞME TEKNİKLERİ
Nefes egzersizi öğretin: “5’e kadar sayarak nefes al, 5’e kadar ver.”
“Sakinleşme köşesi” oluşturun: Bu rahatlatıcı oyuncakların olduğu bir köşede, çok sevdiği bir şarkıyı dinlemek olabilir.
1.Kitap ve Hikayelerle Öğrenme; Hikaye karakterlerinin hisleri üzerine konuşun:
“Sence bu karakter neden böyle hissetmiş olabilir?”
Son Söz: Her duyguya yer vardır, ama her davranış kabul edilmez
Çocuklar duygularını kontrol etmeyi öğrenirken hata yapabilirler. Onları yargılamak yerine, duygularını tanımalarına yardımcı olmak, duygulara kelime bulmalarını sağlamak ve alternatif yollar sunmak uzun vadede çok daha güçlü bireyler olmalarını sağlar.
Unutmayın, duygu regülasyonu becerisi kazanan çocuk, sadece bugününü değil, geleceğini de daha sağlıklı ve mutlu yaşar.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.