NE VAR BU DAVRANIŞTA

Uzm. Gelişim Psikoloğu Nisan ERKAN
nisan.erkan@kibrispostasi.com
Uzm. Gelişim Psikoloğu Nisan ERKAN

‘‘Sence bu karar seni nereye götürür?’’ Sorumlu karar verme becerisini inşa etmek

Yayın Tarihi: 31/07/25 12:53
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Çocuğunuz arkadaşları oradayken onlar ile oynamak yerine, ekran başında vakit geçirmeyi seçiyor. Veya 13 yaşındaki oğlunuz size danışmadan arkadaşlarıyla gece dışarı çıkmak istiyor. Belki de kızınız sınavı olduğunda ödev veya çalışmak yerine TikTok videoları izlemeyi tercih ediyor.

Tüm bu örneklerde ortak bir soru var: Çocuklarınız karar alırken neyi temel alıyorlar? Bu süreçte siz nasıl bir rol oynuyorsunuz? İşte burada devreye “sorumlu karar verme” becerisi giriyor.

Sorumlu Karar Verme Nedir?

Sorumlu karar verme; bireyin davranışlarının sonuçlarını öngörebilme, kendi değerleriyle uyumlu tercihler yapabilme, kendi güvenliğini ve başkalarının iyiliğini gözeterek seçimlerde bulunabilme becerisidir. Bu sadece neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek değil, neden doğru olduğunu içselleştirmek demektir. Bu beceri, çocuğun sadece “şimdi ne istiyorum?” sorusuyla değil, “bu seçim beni nereye götürür?” sorusuyla düşünmesini sağlar. Bu zihinsel sıçrama, erken çocuklukta atılan tohumlarla başlar.

Küçük Yaşta Atılan Büyük Tohumlar

Çocuklara küçüklükten itibaren küçük sorumluluklar vermek, karar verme kaslarını çalıştırır. Örneğin:

“Bugün parka şimdi mi gitmek istersin yoksa yağmur dinince mi?”

“Bu iki kazaktan hangisini giymek istersin?”

“Oyuncaklarını sen mi toplayacaksın yoksa birlikte mi yapalım?”

Bu sorular, sadece seçenek sunmak değil, çocuğun karar alırken düşünme sürecine dahil olmasını sağlamaktır. Ve evet, bazen çocuk karar verirken hata yapmaları olasıdır. Ama güvenli sınırlar içinde hata yapmak, ilerideki daha büyük yanlışlardan koruyacak bir öğrenme fırsatı oluşturur. Evde küçük sorumluluklar, çocuklara karar alma pratiği kazandırır. Örneğin 8–9 yaşlarındaki bir çocuk için okul çantasını hazırlamak günlük bir görev olabilir.

Eğer çocuk bazı eşyalarını unutuyorsa, bu durumda hemen müdahale etmek yerine ona destekleyici bir sistem kurmak işe yarar. Mesela birlikte bir "çanta kontrol listesi" hazırlanabilir: “Sence bugün çantanda neler olmalı?” sorusuyla başlayarak listeyi çocukla birlikte oluşturmak, hem sorumluluk duygusunu hem de karar verme farkındalığını artırır. Bu tür alışkanlıklar zamanla “Bir şeyi unuttuğumda ne olur?” sorusunun cevabını çocuğun, kendisinin keşfetmesine imkan verir.

Ergenlikte Risk Neden Artar?

Ergenlik döneminde beyin gelişimi henüz tamamlanmadığı için (özellikle prefrontal korteks, yani karar alma merkezi) gençler duyguların yönlendirmesiyle daha ani ve riskli kararlar alabilirler. Akran baskısı, sosyal medya etkisi ve kimlik arayışı bu dönemde karar verme süreçlerini etkiler.

Tam da bu nedenle, anne baba olarak rehber ama dayatıcı olmayan bir duruşa ihtiyacımız var. Gence açık uçlu sorular sorabilmeliyiz:

“Sence bu karar seni nereye götürür?” “Bir arkadaşın böyle bir durumda olsaydı, ona ne önerirdin?”

“Bu seçim sana uzun vadede ne kazandırır ya da ne kaybettirir?”

Aynı zamanda onunla açık bir güven ilişkisi kurmak da çok önemlidir. Genç, hata yaptığında

cezalandırılmaktan korkmak yerine “ailemle konuşabilirim” hissini taşıyabilmesi çok kıymetli olacaktır.

Sorumlu Karar Verme Becerisi Neden Bu Kadar Önemli?

Araştırmalar gösteriyor ki, sorumlu karar verme becerileri gelişmiş çocuklar ve gençler, riskli davranışlardan daha uzak duruyorlar (Steinberg, 2008), empati ve sosyal farkındalıkları yüksek oluyor, ayrıca akademik ve sosyal hayatta daha başarılı ve tatmin olmuş bireyler haline geliyorlar. Hatta bu beceri, sadece çocuklukta değil yetişkinlikte de işe yarıyor: İş yerinde etik seçimler yapmak, sağlıklı ilişkiler kurmak, stres altında doğru kararlar verebilmek... Hepsi bu temelin üzerine inşa ediliyor.

Evde Aileler Olarak Nasıl Destek Olabiliriz?

Model Olun: Çocuğunuz sizi izliyor. Karar verirken nasıl düşündüğünüzü onunla paylaşın: “Bu yemeği seçtim çünkü hem sağlıklı hem de seni tok tutar.” veya “Teklifi değerlendirirken ihtiyaçlarımı düşündüm ve benim için çok uygun olmayacağına karar verdim.”

Cesaretlendirin ve Hataları Normalleştirin: “Yanlış karar verdin” demek yerine, “bu karardan ne öğrendin?” diyerek süreci destekleyin.

Sonuçları Tartışın: Alınan kararların ardından sonuçları birlikte değerlendirin. “Oyuncağını paylaşmadığın için arkadaşın küstü. Sence başka nasıl davranabilirdin?”

Fikirlerini Sorun: Ailece alınacak kararlarda onun fikrine başvurun. Bu, çocuğa “benim düşüncem önemli” duygusunu kazandırır.

Aşağıdaki 5 adımla karar sürecini öğretin:

1. Sorun ne?

2. Seçeneklerim neler?

3. Her seçeneğin artısı/eksisi nedir?

4. Hangi değerime uygun?

5. Kararım ne ve sonuçları neler olabilir?

Sorumluluk Verin: Masa kurmaktan ödev saatini planlamaya kadar birçok küçük karar çocuğun kendi gemisinin kaptanı olmasına destek olur.

Son Olarak: Bir Kararla Değil, Bir Süreçle Yetişir İnsan

Sorumlu karar verme, doğuştan gelen bir yetenek değil; sevgiyle şekillenen bir yolculuktur. Çocuğunuzun güçlü ve etik bir karar verici olması için bugün atacağınız küçük adımlar, gelecekte onun hem kendisine hem de topluma fayda sağlayan bir birey olmasını sağlayacaktır. Hatırlatmak isterim ki, önemli olan hep doğru kararı almak değil; karar almayı öğrenmektir. Ve bu yolculukta bir çocuğun en büyük şansı, düşse de yanında olan bir yetişkine sahip olmasıdır.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Uzm. Gelişim Psikoloğu Nisan ERKAN yazıları