Milyonluk ilaçlar

Yayın Tarihi: 14/04/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Günlük yaşayıp, günlük sorunlar ve çözümler peşinde koşulduğu için geriye sadece toz bulutları kalıyor.

Hani hep söylenir ya “ortalık toz duman.”

Aynen öyle, resmen ortalık toz duman.

Bir ileri, iki geri, oysa en başından, uzmanlar, bilirkişiler, ilgili konunun içinde olanlar, dinlense, fikirler, görüşler alınsa, bunca zaman, enerji boş yere harcanmaz, toplum da boş yere yorulmaz.

Ama yok, illa ki günler geçecek, pratik çözüm ve uzlaşılar, onca tantanadan, geriye sadece laf kalabalığı bırakacak.

Yani “biz bu haltı, niye yedik” meselesi.

Resmen, kendi kendimize eziyet ediyoruz.

Hatırlanacaktır, birkaç yıl önce, şöyle bir konumuz vardı;

“KKTC de son 10 yılda milyonlarca TL'ye denk gelen, son kullanma tarihi geçmiş 90 kamyon ilaç bulundu. 

Konuyla ilgili açıklama yapan Sağlık Bakanı Ali Pilli;

“Yıllarca bu kadar büyük bir ilaç sarfiyatının olması, yaklaşık 90 kamyon kadar ilacın imhası için bu kadar uzun süre beklenmesi ve bu kadar büyük bir ihmalin olması kabul edilemez bir durum.

Maalesef İlaç Eczacılık Dairesi’ne bağlı, genel ecza deposunda tarihi geçmiş çok sayıda ilaç olduğunu tespit ettik. Burada bulunan ilaçları kayıt altına alması gereken otomasyon sisteminde de eksiklik söz konusu. 

İlaçlar, sağlıklı olarak mevcut sistemde kayıt altına alınamıyor ve depoda yeni gelen ilaçlar, ön kısımlara yerleştirilirken, tarihi geçmiş ilaçlar arkada bırakılıyordu.

Tüm hastanelerimiz ve sağlık merkezlerimizin eczanelerinde bulunan ilaçları da kontrol altına alacağımız bir yapı kuruyoruz.

Tek bir ilacın dahi israf edilmemesi konusunda kararlıyız. Bu kadar uzun süre ilaçların kontrol altında tutulmadığını üzülerek belirtmek isterim. Kalıcı önlemler için düğmeye bastığımızın özellikle altını çizerek, kamuoyunun bilgisine sunarım.”

Söz konusu ilaçların, piyasa değerinin milyonlarca Türk Lirası olduğu da açıklanmıştı.

Peki, o günden bugüne, konuya dair değişen bir şey var mı?

Otomasyon sitemine geçildi mi, envanter, son giren, eskiyen ilaç kaydı, tutuluyor mu?

Amaç birilerini, hele çalışanları suçlamak değil, sistemi sorgulamak.

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, konuyla alakalı şunları dile getiriyor;

“İlaç eczacılık dairesinin bir otomasyon sistemi yok. Daha önce imha edilen ilaçlarla ilgili bir komisyon kuruldu, rapor çıktı ve bugün hala aynı sorunlar yerinde duruyor. Bir barkot sistemi kurulmadı, adeta bakkal hesabı yapılıyor. 

Giren, çıkan ilcaların takibi yapılamıyor. Geride kalan ilaçlar kullanılmıyor, tarihi geçiyor. Hangi ilaçlara ihtiyaç var, kaç tane eksik, içeride ne kadar var. Bunları sistemden görmek gerek. Böyle bir sistem yok. Kullanılmayan ilaçlar var. Onların yerine başkaları geliyor. Bu bir kara delik. Tamamen israf. 

Çok basit çözülebilecek, basit tasarruf bile yapılamıyor. Bunun yanında da sağlık için ek bütçe talep ediliyor. Bunlar çok önceden yapılmalıydı, yapılabilirdi.

Dünyada ciddi bir ilaca erişim sorunu var. Bir sistemimizin olması, planlama için şart. Hangi ilaçlara ihtiyaç var, hangileri azaldı, eksik, hangilerinde alıma gidilmeli, nasıl ortaya çıkacak? Düşünün ki, hastanede, hatta eczanelerde, tetanos aşısı yok. Bu kadar basit bir konu, ama yok. Sebep, plansızlık.”


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.