Tartışılan “başkanlık”

Meclis Başkanı seçim tartışmaları yapılırken, Başbakan Ünal Üstel;

"Meclis’te 7 Ekim Pazartesi gününden beri, Başkanlık ve Divanı seçiminin hızlı bir şekilde sonuçlandırılamadığı için üzgünüm. İnancım odur ki, sorun, saatlerle sınırlı zaman dilimi içinde aşılacak, Meclis Başkanı’nı, Meclis Başkan Yardımcısı’nı ve Başkanlık Divanı’nın bütününü, tartışmasız, ortak kabul görecek şekilde seçeceğiz.

Meclis Başkanı seçimi ve Başkanlık Divanının, sorunsuz, hızlı bir şekilde sonuçlandırılamadığı için, UBP Genel Başkanı, Başbakan, Milletvekili ve yurttaş olarak üzüntü duyduğumu, samimiyetle ifade etmek istiyorum.

İnancım odur ki, sorun, saatlerle sınırlı zaman dilimi içinde aşılacak, Meclis Başkanını, Meclis Başkan Yardımcısını ve başkanlık divanının bütününü, tartışmaz, ortak kabul görecek şekilde seçeceğiz.

Bu vesileyle, konuyla bağlantılı olduğuna inanarak görüşlerimi, aktif siyasetin parçaları ve halkımızla paylaşma ihtiyacı duydum.

Sivil ve demokratik hayat, Kıbrıs Türk Halkı için de kazanımdır. Hepimize düşen görev demokratik, parlamenter sistemimizi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkesine de bağlı kalarak, koruyup geliştirmektir."

Gelinen nokta malum, tartışma haftalardır devam ediyor.

Bu açıklamanın elbette amacı, hedefi ve mesaj içeriği vardı.

Belli ki mesaj alınmamış, ya da mesaj alınmış, ama sonuçları da göze alınmış.

Ünal Üstel’in bu açıklamasının satır arasında önemli bir başka mesaj olduğunu düşünüyorum.

Nedir derseniz, ilgili bölümü paylaşıp, devam edeyim;

“Sivil ve demokratik hayat, Kıbrıs Türk Halkı için de kazanımdır. Hepimize düşen görev demokratik, parlamenter sistemimizi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkesine de bağlı kalarak, koruyup geliştirmektir."

Parlamenter sistemin, korunup, geliştirilmesi.

Siyaset tıkandı veya yapılmaya çalışılan bu.

Sebep veya sebepler şu veya bu olabilir.

Görünen o ki bir gurup UBP’li milletvekili, ya da aldığımız duyumlara göre, iktidar ortaklarından olan bir siyasi parti, siyasi krizi tırmandırmak istiyor.

Hatırlanacaktır, YDP Genel Başkanı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı şöyle bir açıklama yapmıştı;

“KKTC de kurduğumuz siyasi sistemde, düğmeyi yanlış ilikleyerek demokratik hayata başladık. Başkanlık sistemi yerine, Parlamenter Sistemi tercih ettik.”

Kıbrıs Postası’na konuşan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise 'doğru kurgulanmış' bir Başkanlık Sistemi’ne dikkat çekerek;

“Türkiye’de yaşananlar malum, açıkçası bugün böyle bir açıklama yapmaya çekiniyorum, ama doğru kurgulanmış, bir Başkanlık Sistemi elbette yararlı olur” şeklinde bir görüş paylaşmıştı.

Parlamenter sistemi tıkayan, sebepler nelerdir, sanırım öncelikle bunlar ortaya çıkarılmalı.

Siyasi, amaç, hedef, hırs ve entrikaları parlamenter sistemin tıkanmasına sebep gösterirsek, başkanlık sisteminde yine olmayacağı ne malum.

Bu bir anlayış, bir kültür, istediğiniz kadar seçim yapın, halka gidin, halkın, seçmenin tepkisini sandığa yansıtın, konjonktüre göre elbette seçmen iradesi değişecektir.

Ancak önemli olan, ülke adına değişimlerin yaşanmasıdır.

Başkanlık sistemi tartışılabilir, ama önümüzde Türkiye gibi bir örnek varken, toplum tarafından ne kadar içselleştirilecek, onaylanacak, bu güvensizlik içinde çok da emin değilim açıkçası.

Öyle bir ortam, gündem var demiyorum, fakat kısa zaman dilimleri içinde yaşanan ve istikrarsızlığı besleyen siyasi tutarsızlıklar daha da devam ederse, bu tartışma yine gündeme gelecek veya getirilecektir.