Azerbaycan, KKTC’yi tanır mı?

Yayın Tarihi: 12/10/23 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Oğuzhan Hasipoğlu, UBP Genel Sekreteri ve Milletvekili; benim yakın dostum. Uzun bir aradan sonra program yaptık. Güzel de geçti program. İsias Oteli de soracaktım ama vaktimiz kalmadığı için giremedik. Kıbrıs konusunu ağırlıklı olarak konuştuk. Hasipoğlu taban ve halk tarafından sevilen bir siyasetçi. Bir aylık Çalışma Bakanlığı yaptı sonra siyasetin kurbanı oldu; hazmedilmesi zor şeyler ama insan zamanla birçok şeyi kırılsa dahi sıradanlaştırabiliyor. Başbakan Ünal Üstel’e yakın, icraatlarını destekliyor. Kıbrıs müzakere sürecinde hakim sayılı isimlerden biri. Kesinlikle kullanılması ve değerlendirilmesi gerekiyor.

Şu an için bir müzakere süreci yok. Olur da başlarsa Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kesinlikle ekibine almalı ve Hasipoğlu’nun bilgi ve tecrübelerinden yararlanması lazım. Programdan sonra oturup kahve içtik, uzun bir sohbet yaptık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkındaki düşüncelerini sordum “adayımız Ersin Tatar, elbette ki destekleyeceğiz” dedi; Başbakanla nasılsınız diye sordum “gayet iyiyiz, çalışıyoruz, Başbakan iyi çalışıyor” dedi. Anlayacağınız siyasetten zarar görse bile uyum içinde çalışmasını biliyor ve parti disiplinine sadık biri.

Programda ve programdan sonra Azerbaycan’dan ülkemize gelen siyasetçilerle kurulan ikili ilişkileri anlattı, çok önemli olduğunu ve temsiliyet açısından son derece dikkat çekici olduğunu anlattı. Bildiğiniz gibi Azerbaycan - KKTC ilişkileri son zamanlarda oldukça derinlik kazandı. Azerbaycan KKTC’yi tanır mı ileride bilemeyiz ama artık Azerbaycan devletinin çatısı altında KKTC bayrağı ile temsil ediliyoruz, bakanlarımız peşi sıra Azerbaycan’daki toplantılara katılıyor. Örneğin Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, bışişleri bakanlarının katıldığı bir toplantı için Azerbaycan’da bulunuyor.

Hasipoğlu yayında İngiltere’nin Manchester kentinde düzenlenen İngiliz Muhafazakar Parti Kongresi’nde yaptığı konuşmayı da anlattı. Anladığım kadarıyla beş yıl müzakereci olarak çalışmasının verdiği bir heyecanla kendi bu tür programları önceden tespit ederek başvuruyor ve katılıyor. Lobicilik adına son derece başarılı bir davranış.

Kıbrıs konusu ne yazık ki şimdilik rafa kalktı. Artık gerek KKTC’nin gerekse yenilenmiş bir devlet isminin tanıtılması politikasına geçilecek. Ne kadar yapılabilirse. Şu an için Azerbaycan ile iyi ilişkiler var; Azerbaycan’ın toplantılarında başka Türk cumhuriyetler de var, önemli bir dış politika hamlesiyle bu ülkelerle de istişareler yapılabilir. Tanınma olmasa da devletin temsiliyeti sergilenebilir ve statüsü yükseltilebilir.

KKTC’NİN TANITILMASI ARTIK PROFESYONELCE YAPILMALI

Bir gerçek var ki KKTC’nin uluslararası dünya ile teması ancak Türkiye’nin açacağı kapılarla olabilir. Devlet olarak bizim de gayret etmemiz ve Türkiye’yi bu bağlantıların kurulabilmesi açısından pozitif anlamda kullanmamız gerekiyor. Madem ki Kıbrıs sorunu şu sıralar tatile çıktı ve öyle gözüküyor ki uzun bir süre müzakereler olmayacak o zaman devletimizin statüsünü yükseltmemiz gerekiyor. Daha önce de yazdım yine yazmakta bir çekince görmüyorum. Lobicilik için ciddi bir bütçe ayrılması gerekiyor. Hem Cumhurbaşkanı için hem de Dışişleri Bakanı için ciddi bir fon ayrılması ve bu önemli iki makamın önünü açmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı devleti temsil ettiği için belli başlı görüşmeleri ve katılımları zaten var, burada Dışişleri Bakanlığı’nın eli güçlendirilmeli ve daha çok lobi yapmasının önünün açılması gerekiyor. Avrupa Birliğinin Almanya, Fransa ve Brüksel gibi garantör ülke İngiltere gibi ülkelerde Kıbrıslı Türklerinin haklı davasını ve Rum tarafının tek başına AB’ye alınmasının Kıbrıs Türklere ne kadar zarar verdiğinin daha çok anlatılması gerekiyor. Ne kadar çok lobi o kadar çok bilinç demektir.

Madem ki Kıbrıs sorunu artık rafa kalktı ve Türk tarafı olarak bizler federasyon görüşmeyeceğiz ve devletin tanıtımına önem veriyoruz, bu tanıtma işleri ve lobicilik profesyonelce yapılmalı ve bu iş için ciddi bir fon ayrılmalı. Dışişleri Bakanlığı’nın eli güçlendirilmeli, gerekirse iyi bir diplomat ekibi kurulmalı.

Yoksa Türkiye ayarlar biz gider görüşürüz ile kalırsak devleti tanıtma işleri de yetersiz kalır. KKTC belki hiçbir zaman fili anlamda tanınmayacak ama böyle bir devletin olduğunu kabul ettirip ekonomik ve siyasi ilişkiler kurabiliriz. Madem ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi dünya beşten büyüktür o zaman biz de bu büyüklüğü kendi lehimize çevirelim.

*****************

Günün Sözü

Seni anlatabilsem seni… Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini.

Ahmet Arif


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları