Park yerleri, vatandaşındır

Yayın Tarihi: 11/07/25 07:30
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bir süre önce Kıbrıs Postası'nda yayınlanan bir habere bakalım;

"Gazimağusa'da Polatpaşa Bulvarı üzerinde düğün konvoyu sırasında, dört araç sürücüsünün diğer araçların geçişini engelleyecek şekilde yol içerisine gelişigüzel park ederek, ambulansın geçişini engellemeleri görüntülerinin sosyal medyada yer alması üzerine Gazimağusa Polis Müdürlüğü trafik ekipleri harekete geçti.

Polis Basın Subaylığından verilen bilgiye göre, söz konusu cadde üzerinde, diğer araçların geçişini engelleyecek şekilde yol içerisinde gelişi güzel park eden ve o esnada bulvar üzerinde seyreden bir ambulansın geçişini engelleyen 3 araç sürücüsünün her birine 8 bin 693,80 TL para ve 10'ar ceza puanı, yine diğer araçların geçişini engelleyecek şekilde yol içerisinde gelişigüzel park eden ve akabinde de tehlikeli sürüş yapan bir araç sürücüsüne de toplam 10 bin 867,25 TL para ve 25 ceza puanı kesildi."

Malum yaz aylarını yaşıyoruz, aynı zamanda düğün dernek zamanı ve bu tür görüntüler, çok sık yaşanıyor.

Mutlu ve özel günler elbette paylaşılmalı, ancak ve ancak başkalarını mağdur etmeden.

Birinin mutluluğu, başkasının çilesi olmasın, olmamalı.

Bu tür kutlama şekilleri, düğün konvoyları kültürümüzde var.

Kültürümüzde, başkalarına saygı ve anlayışlı olmak da var.

Aslında genel olarak toplumda hoş karşılanıyor.

Ama yazının girişinde paylaştığım olay biraz abartıya kaçmış.

Aslında bu olay bir örnek oldu ve yazmak istediğim konu ile ilgili olarak, tam anlamıyla denk geldi.

Nüfus ve araç çok, ülke eskisi gibi değil, hele de büyük şehirlerde, herkes de bu gerçeğe göre hareket etmeli, dozun da, abartılmadan, mutluluğunu yaşamalı, başkalarını rahatsız ve mağdur etmeden.

Öyle yerler, sokaklar, yollar var ki, ihtiyaç olmasın ama ne ambulans, ne itfaiye giremez.

Tamamen plansız bir yapılaşma, ön görü olmadan, gelecek düşünülmeden.

Gerçekten, çok örnek verebilirim, ambulans ve itfaiye gibi can ve mal kurtaracak müdahale araçlarının girmesi imkânsız, yerler var.

Nüfus, trafik, araç yoğunluğunun gerçekliği, bunun yanında da park yerleri de yok denecek kadar az.

Özellikle eğlence yerleri önünde biriken araçlar, trafiğe ciddi şekilde engel oluyor, yollar kapanıyor, yeterli araç park yeri olmayan işletmeler önünde yığınlar oluşuyor, seyir halinde ki araçlara ciddi sıkıntı yaratıyor.

Bir de kamu kurumları, daireler var.

Vatandaş mecburen gelecek, işini yapıp gidecek.

Gel gör ki park yeri bulmak mümkün değil.

İlgili dairenin personeli, park yerlerine araçlarını koymuş, hatta orayı kendine adeta tahsis etmiş, işini görüp ayrılacak vatandaş ise bu sıcaklarda, yer bulup aracını bırakarak işini hallederse ne ala, mümkün değil.

Hele Lefkoşa tapu ve mahkemelere ait park yeri, işiniz düşmesin, göreceğiniz muamele saldırıya uğramakla eş.

Kendinizi çok büyük bir suç işlemiş gibi bir davranışın muhatabı olarak bulabilirsiniz.

Kamu da, her türlü öncelik vatandaşındır, öyle olmalıdır.

Anlayış, en başta bu noktadan başlamalıdır.

Bir slogan olarak da düşünebilirsiniz "park yerleri vatandaşındır."

Not: TV programları ve köşe yazılarıma iki haftalık bir ara veriyorum. Aradan sonra yeniden görüşmek üzere.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları