Tanıma, sembolik mi?
İsrail halkı, yıllarca acı, zulüm ve etnik saldırı yaşadı.
Çok büyük acılardan çıkan bir halk, bugün çok büyük acılar yaşatan bir devletin, halkı konumunda.
Filistinlilerin bitmeyen çilesi, acısı, dünyanın gözü önünde yaşanıyor.
Evet, en acısı da bu, dünyanın gözü önünde.
Son birkaç günde;
“İsrail'in insanî yardımların bölgeye girişine izin vermemesi nedeniyle, Gazze'de son 24 saatte 1'i çocuk 14 kişi daha açlıktan yaşamını yitirdi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, son 24 saatteki ölümlerle Ekim 2023'ten bu yana açlıktan ölenlerin sayısının 147'ye yükseldiğini duyurdu.”
Çoğunluğu çocuklar olmak üzere, açlıktan ölüyor insanlar.
Yazının yazıldığı saatlere kadar umudum, bu sayının artmaması idi.
Bu çağda, soykırım yaşanıyor.
Bunlar olurken ve de devam ederken, birileri çok rahat, Filistinlilerin topraklarına, göz koyabiliyor, bu topraklarla ilgili planlar yapabiliyor ve uygar dünyanın sesi çıkmıyor.
İşte uluslararası hukuk.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Temmuz 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla, ülkesinin Filistin Devleti’ni 2025 yılı Eylül ayında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturumunda, resmî olarak tanıyacağını duyurdu.
Bu çok anlamlı ve önemli bir gelişmedir.
Ortadoğu da ABD, İsrail etkisi ve gücü ortada, tek otorite olmuş durumdalar.
Avrupa ülkeleri neredeyse bu bölgede hiç yok durumuna getirildi.
Ortadoğu da dengeler değişti, Türkiye bu durumun neresinde, işte bunu zaman gösterecek.
Ancak Kıbrıs’ın önemi ve değeri, tüm bu gelişmeler ışığında bakıldığında, düşünülenden daha yükseklerde olduğu bir gerçek.
Fransa’nın bu adımı sembolik mi?
Hayır, bunun çok ötesinde, bir kere artık Filistin, çok daha güçlü durumda, özellikle uluslararası alanda daha kuvvetli bir hale gelecek, devlet olarak diplomatik anlamda daha meşru noktaya çıkacak.
Filistin’i tanıyan ülke sayısı yaklaşık 150.
Fransa’nın, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri olması bu adımı daha da anlamlı hale getiriyor.
Bu nedenle, Fransa’nın, Filistin devletini tanıma kararı diğer tanıyan ülkelere göre çok daha büyük bir etki yaratacaktır.
Bu, tanıma kararı, bölgede, İsrail, Filistin sorununda, iki devletli çözüme verilen bir destek olarak da düşünülebilir.
Fransa bu kararla, diğer ülkeler üzerinde bir önderlik rüzgârı yaratabilir.
Hatta İngiltere’nin de aynı kararı almasının yakın olduğu iddia ediliyor.
Tabi ki ABD ve İsrail Fransa’ya ve kararına tepkili.
İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD’li yetkililer, bu hamlenin “terörizmi ödüllendirme” sonucunu getireceğini iddia ediyor.
İsrail’in güvenliğinin tehlikeye gireceği seslendiriliyor.
Fransa’nın bu kararı, diğer AB ülkelerini de benzer kararı almaya itebilir, bunun altını bir kez daha çizmeliyim.
Tanınma demek, yıllardır mücadele eden Filistin halkı için, uluslararası toplumda daha fazla meşruiyet anlamına gelir.
Yıllardır çözülemeyen bu soruna karşı çözüm anlamında, daha güçlü bir pozisyon yaratır.
Elbette kim ne kadar samimi, Filistin ve Filistinliler kimin, ne kadar umurunda?
Ve akan kan, hoyratlık, insanlık dışı vahşet, soykırım ne zaman duracak?
Öncelik, özellikle batılıların bunda ne kadar samimi olduğu.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.