Bir şiir gibi geçti
-Sırrı Süreyya Önder’in anısına-
Hayat sadece yaşanacak bir ömür değil, direnilecek, hissedilecek ve içinden şiir geçecek bir yolculuk olarak bakanlarındır. Ve Sırrı Süreyya Önder, bu cümlenin ete kemiğe bürünmüş halidir.
O, yalnızca bir siyasetçi değildi. O, kelimelerle direnen, mizahla yüzleşen, gözyaşını halkının alnına sürme diye çeken bir adamdı. Hayatın karanlık duraklarında vakit kaybetmedi. Zaten o duraklar hiçbir zaman ona göre değildi. O, kalbini baston gibi kullanarak yürüyenlerdendi; kırdıkları kalbine inat, inadına yürüyenlerden…
Sırrı Süreyya’nın sesi bazen bir mahkeme salonunda yankılanırdı, bazen bir şiirin dizelerinde. Kimi zaman bir hapishane duvarına çarpardı sözleri, kimi zaman bir annenin gözyaşına. Ama hep bir yere dokunurdu. Onun yolculuğunda hiçbir söz boşluğa düşmedi. Çünkü o, kelimelere yük taşıtırdı. O yüzden de çok az konuşur ama her kelimesi iz bırakırdı.
Şimdi gittiği yerin yol işaretlerini biz göremiyoruz. Ama eminiz ki o, orada da susmayanlardan. Ruhu hâlâ sokaklarda, dizelerde, halkın kalbinde yürüyordur. Belki bir çay ocağında bir gençle dertleşiyordur şimdi; belki de bir annenin içli duasında “o iyi insanlar”dan biri olarak anılıyordur.
Onu sevenler bilir: O, mutlu olmadığımız duraklardan bizi çekip çıkaran cümleleriyle yaşadı. Yüreğini bıraktığı izlere bakmalıyız.
Huzurla uyu Sırrı Süreyya Önder. Senin geçtiğin yollar, halkların haklarının yollarıydı.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.