Taçoy pembe bir yalan mı söyledi ?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı kadim dostum Sadık Gardiyanoğlu dün bende konuktu. Ne zaman arayıp davet etsem sağ olsun hiç kırmaz ve gelir. Asgari ücreti konuştuk uzun uzun. Uzlaşı kararının nasıl çıktığını anlattı. Sonra asgari ücretin dört ayda bir hayat pahalılığı ile birlikte verilmesi meselesini konuştuk. Asgari ücret altı aylık birikince malum altı aylık hayat pahalılığı baz alınarak veriliyor ve böyle olunca da rakam yüksek çıkıyor. Dört aylık verildiğinde rakam da yüksek çıkmayacak ve işverenin sırtına şimdi bindiği gibi de bir yük binmeyecek. Bunları uzun uzun konuştuk ve en nihayet ben gelmek istediğim yere geldim ve Hasan Taçoy meselesini sordum.

Hasan Taçoy geçtiğimiz hafta dostum Mustafa Alkan’a konuk çıktı ve o programda hatta telefonundan da uzun uzun bakarak bu reçete meselesinden nasıl haberdar olduğunu ve bunu minimuma indirmek için çalışma yaptıklarını anlattı hatta Gardiyanoğlu bakan olduğunda ona bazı tavsiyelerde bulunduğunu da ifade etti. Gelin görün ki Gardiyanoğlu sahte reçete konusunda Taçoy’la herhangi bir şey konuşmadıklarını açıkladı ve Mustafa Alkan’ın programında dile getirdi.

Aynı mevzuyu ben de sayın bakana sordum. Hasan Taçoy benim abimdir diyerek başladı söze ve geçmişte çok birlikte zaman geçirdiklerini ifade ederek kelimeleri seçerek kullanmak istiyorum ki bir yanlış anlamaya mahal vermeyim diyerek sahte reçete konusunda Taçoy’un ifade ettiği gibi herhangi bir istişarelerinin olmadığını anlattı.

Taçoy doğru söylemiyor mu dediğimde ciddi bir itinayla bunu ifade etmek istemediğini söyledi. Sadık dostum anladım ki konuya çok girmek istemediği için ben de zorlamadım. Şimdi ortada doğru konuşmayan biri var; ya Taçoy ya sadık dostum. Açık konuşmak gerekirse burada her iki tarafında ben bir suçunun ya da yalanının olmadığını düşünüyorum. Sahte reçete konusunda Taçoy kendince bazı tedbirler almaya çalıştı ama yeterli olmadı ama gelin görün ki Sadık Gardiyanoğlu’na da bir şey söylemedi. Taçoy burada fazla konuşmuş ve belki de ortaya çıkmayacağını düşündüğü pembe bir yalan söylemiş.

Sadık’a güvenim tamdır yalan konuşmaz hatta ben soruyu sorduğumda Hasan Taçoy’a yarım kalan bir iş varsa söylemesini devlette devamlılığın esas olduğunu ve yarım kalan işler varsa bitirebileceğini söylediğini anlattı bana.

Gardiyanoğlu “basın çıktıktan sonra 10 dakika konuştuk ve ayrıldı” diye de ekledi. Kim ne derse desin Sadık dostum sahte reçete konusunda doğru olanı yaptı ve olayı polise intikal ettirdi. Her kişi yargılanıp mahkum edilinceye kadar masumdur; bu durum tutuklanan ve dava okunan doktor ve eczacılar için geçerli. Zaten bakan da buna dikkat çekiyor ve masumiyet karinesi vardır diyor. Eczacılar ve doktorlar konusunda da son derece yapıcı konuştu ve bir pot kırmamaya özen gösterdi.

Öyle tahmin ediyorum ki sahte reçete meselesinin soruşturması bir 15 güne kadar tamamlanacak ve soruşturma bitmiş olacak. Sonrasında ise şeriatın kestiği parmak acımayacak ve yargı süreci başlayacak. Günahı olan çekecek günahı olmayan beraat edecek. Mesele bu kadar basit. Süremiz yetmediği için kabine değişimini soramadım. Malum biliyorsunuz kabine değişimi sıkça telaffuz ediliyor ve bu kabine değişikliğinde Sadık’ın başka bir bakanlığa da verileceği söyleniyor. Program öncesinde kendisine sordum haberim yok yerimden memnunum dedi ama adı geçen bakanlığa gitmek istediğini de gizliden gizliye biliyorum ben.

Ben halen kabine değişmeyeceği kanaatindeyim. Bu arada kabine değişikliği söylentileri had safhada onu da söylemem lazım.

İlginç senaryolar kuruluyor. Bizim memleketin huyudur söyleye söyleye zemini

yaratırlar ve en sonunda gerçek olur. Hayırlısı bakalım…

**************

Günün Sözü

Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin. Sessizlik herkesi mahveder.

Charles Darwin