Hükümetin adayı Tatar…

Yayın Tarihi: 24/01/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar dün konuğumdu. Gayet güzel bir program yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı ile iyi bir dostluğumuz var. Ne zaman arayıp rica etsem program uygunsa çıkar gelir. Tabii bir süredir duyduğum dedikoduyu Tatar’a sordum. Dedim ki “başkan adaysın değil mi?” “evet” dedi. Aday olmayacağı ile ilgili dedikodular duyuyorum dedim. Ben hiç duymadım dedi ve biraz bu konu üzerine konuştuk.

Cumhurbaşkanı seçimlerde kesinlikle aday.

Başbakan Ünal Üstel ile araları iyi. Biliyorsunuz zaman zaman aralarını bozmak isteyenler yok efendim Ünal Bey Cumhurbaşkanı adayı olacak diye yalan yanlış dedikodular yaydılar.

Net olarak biliyoruz ki böyle bir durum yok. Tatar; UBP-DP-YDP hükümetinin ortak adayı pozisyonunda. Bu konuda Ankara hükümeti de devrede. Ankara hükümeti, hükümet olarak Ünal Üstel’in başkanlığında söz konusu aynı hükümetin 2027 yılına kadar devamını istiyor. Kesinlikle bir erken seçim söz konusu değil. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yine adayları Ersin Tatar olacak.

İstanbul’a Başbakan Ünal Üstel ile yaptıkları ziyarette de bu konu tekrardan pekiştirildi.

UBP’de ise bir kurultay yarışı olacak ancak Hasan Taçoy’un hiçbir şansı yok. Geçen gün de yazdım; Ünal Üstel’in bu kurultayı kazanması için her şey kurgulanıyor, UBP içi dengelerle birebir temas var ve en önemlisi Başbakan Ünal Üstel arasının limoni olduğu birçok siyasi ile barışmış ve bağ kurmuş durumda.

Muhalefet var mı ille ki olacak ama bu muhalefet UBP kurultayında Ünal Üstel’i olumsuz şekilde etkilemeyecek.

Konuk Cumhurbaşkanı olur da Kıbrıs konusu konuşulmaz mı; Kıbrıs konusunu da uzun uzadıya konuştuk.

İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Sıddıq’ın basına düşen açıklamalarını sordum Tatar’a; “kınıyorum” diyerek başladı söze ve İngiliz elçinin haddini aştığını söyledi. Böyle bir açıklamayı ancak İngiliz Dışişleri Bakanı yapabilir ki o bile yapsa daha diplomatik yapardı dedi ve İngiliz Elçi’yi Kıbrıs meselesine siyaset karıştırmakta suçladı.

Tabii burada önemli bir nokta var ki Cumhurbaşkanı Tatar’da bunu vurguladı. Kıbrıs sorununun çözüm şansı Crans Montana’da kaçtı. Anastasiadis’in seçimleri vardı zamanın kötü polisi olan Rum Lider Hrisostodilis’de Anastasiades’in masadan kaçması için elinden geleni yaptı.

Mesele aslında çok basit, uzun uzadıya detay vermenin bir anlamı yok. Rumlar siyasi eşitliği paylaşmak istemiyorlar, sıfır asker sıfır garanti istiyorlar. Hal böyle olunca da Kıbrıs sorununu çözmek imkansız hale geliyor. Rauf Denktaş yıllarca federasyonu görüştü, Denktaş bey gitti Talat geldi. Dedik ki Talat yakın dostlarıdır hade bu sefer çözülecek Talat da beş yıl federasyon görüştü çözemedi, Talat gitti Eroğlu geldi. O da beş yıl federasyon görüştü çözemedi, Eroğlu gitti Akıncı geldi.

Her şey çok güzel başlamasına rağmen Akıncı da beş yıl federasyon görüştü çözemedi.

Hatta Akıncı yaşadıkları karşısında bizim neslin son denemesiydi dahi dedi.

Şimdi de deniliyor ki gelin son bir kez deneyelim. Anlayacağınız Rumlar Federasyon istemiyor.

Çünkü Rumların anladığı federasyonla biz Türk tarafının anladığı federasyon aynı şey değil. Hal böyle olunca da mesele çözümsüz kalıyor.

Siyasi eşitlik istemezseniz, garantörlerin kalkmasını ve Türk askerinin tamamen gitmesini Kabul ederseniz Kıbrıs sorununu belki çözersiniz.

Anlayacağınız Kıbrıs sorunu artık tıkanmış bir meseledir.

Türk tarafı olarak bizlerin istediği federasyonu Rumlar kesinlikle Kabul etmiyor, iki devletli çözüm şeklini hiç kabul etmiyorlar.

Cuellar atandı atanmasına ama Cuellar da bir şey yapamayacak ve Kıbrıs bölünmüş olarak kalacak.

Crans Montana zirvesinde inanın ki çözüm olsaydı olurdu. Çok yaklaşılmıştı, Rumlar masadan kaçtı şimdide gelin federasyon görüşelim diyorlar. Gelin görün ki bu tren çoktan kaçtı.

*********************

Günün Sözü

Sen bana bakma ben baktığın yerde olurum.

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları