BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Kritik son 9 gün: Bu iki vizyonun KKTC'ye olası etkileri neler olacak? (Analiz - Bölüm 2)

Yayın Tarihi: 10/10/25 07:30
okuma süresi: 6 dak.

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Geçmişteki seçim eğilimleri ve mevcut ekonomik durum dikkate alındığında, KKTC'nin kaderi bir kez daha, Statüko (Tatar) ve Değişim (Erhürman) arasında sıkışmış durumda. Peki, bu iki vizyon sandıkta hayat bulursa, ülkenin önündeki beş yıl nasıl şekillenecek?

Ersin Tatar Tekrardan Cumhurbaşkanı Olursa Ne Olur?

Tatar'ın yeniden seçilmesi, esas olarak statükonun devamı ve iki devletli çözüm tezinde, kararlılığın sürmesi anlamına gelir. Bu tercih, Kıbrıs Türk halkının önemli bir kesiminin "güvenlik ve kazanımlardan vazgeçmeme" yönündeki güçlü iradesini yansıtır.

Kıbrıs Sorunu ve Dış Politika:

  • İki Devletli Çözüm Israrı: Egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm tezinden kesinlikle sapılmaz. Bu durum, müzakere masasının uzun süre donmuş kalacağı anlamına gelir. Tatar, uluslararası tanınma çabalarını daha çok, Türk Devletleri Teşkilatı gibi, Türkiye'nin diplomatik kanalları üzerinden yoğunlaştıracaktır.

  • Türkiye ile İlişkiler: Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkiler en üst düzeyde uyum içinde devam eder. Türkiye'nin ekonomik ve altyapı projelerindeki desteği kesintisiz sürer. Ancak bu uyum, muhaliflerin "bağımlılık" ve "yerel iradenin kaybı" eleştirilerini de artırarak sürdürür. Uluslararası görünümde AB ve BM ile kurumlarla ilişkilerde bir yumuşama beklenmez; aksine, bu kurumlarla olan mevcut gerilimler devam edebilir.

İç Politika:

  • Hükümet Yapısı: Hükümetler genellikle UBP çatısı altında, Cumhurbaşkanı'nın politikalarına yakın partilerle kurulmaya devam eder.

  • Öncelikler: Ülke gündemi, Kıbrıs sorununun yanı sıra, Türkiye kaynaklı projelerin hayata geçirilmesi ve yerel sorunların mevcut hükümet politikalarıyla çözülmesine odaklanır. Ancak, Cumhurbaşkanlığı'nın yürütmedeki ağırlığının artması ve yerel demokrasinin geri plana itilmesi gibi riskler de beraberinde gelir.

Tufan Erhürman Cumhurbaşkanı Olursa Ne Olur?

Erhürman'ın seçilmesi ise, KKTC siyasetinde köklü bir değişim sinyali ve müzakere masasına dönüş iradesi anlamına gelir. Bu durum, özellikle ekonomik zorluklardan ve izolasyondan bıkmış kesimin, "yeni bir soluk" arayışını temsil eder.

Kıbrıs Sorunu ve Dış Politika:

  • Federal Çözüme Dönüş Sinyali: Cumhurbaşkanlığı, yoğun taban baskısı ile Kıbrs sorununda federal temelli bir çözüme yeniden odaklanma iradesini, net bir şekilde ortaya koyabilir. Bu durum, BM ve AB nezdinde olumlu karşılanır ve müzakerelerin yeniden başlama ihtimali yükselir.

  • Türkiye ile İlişkiler: Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerde daha dengeli ve mesafeli bir politika izlenmesi beklenir. Ankara ile olan ilişkilerde "eşitler arası" diyalog vurgusu öne çıkar, ancak bu durum, tarafların vizyon farklılıkları nedeniyle, zaman zaman gerilimlere ve krizlere yol açabilir. Özellikle AB ve Batı ülkeleri ile ilişkilerde bir yumuşama ve KKTC'nin uluslararası izolasyonunu, hafifletmeye yönelik daha aktif diplomasi yürütülür.

İç Politika:

  • Hükümet Yapısı: Hükümetler genellikle CTP liderliğinde ve Erhürman'ın siyasi çizgisine yakın partilerle kurulur.

  • Öncelikler: İç politikada ekonomik reformlar, şeffaflık, kamu yönetimi kalitesinin artırılması ve yerel iradenin güçlendirilmesi gibi konular ön plana çıkar. Ancak bu durum, Kıbrıs sorununun iç siyaseti domine etmesi ve ekonomik reformların yavaşlaması riskini de taşır.

Genel Değerlendirme: Seçimin İkilemi!

Tarihsel veriler, KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin daima iki büyük kuvvetin; ekonomik koşullar ve Kıbrıs sorununun güncel durumu, kesişim noktasında dengelendiğini göstermektedir. Bu seçimde de manzara değişmiyor:

  • Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, seçmenden aldığı stratejik güvenlik ve milli haklarda geri adım atmama garantisiyle, öne çıkıyor; ancak ekonomik krizin faturası ve Türkiye'ye aşırı bağımlılık algısı, en zayıf karnesini oluşturuyor. Bu durum, halkın cüzdanının feryadı ile milli bekanın gereklilikleri arasındaki çatışmadır.

  • Diğer yanda Tufan Erhürman, toplumdaki değişim isteğini ve mevcut ekonomik memnuniyetsizliği temsil ederek, güçlü bir alternatif sunuyor; ancak tabanının gönlünde yatan federal çözüm isteği; riskli, eskimiş veya sonuçsuz bir macera olarak algılanma tehlikesi taşıyor. Bu durum da, değişim arzusu ile güvensizlik arasındaki çelişkidir.

Anlayacağınız seçmen, önümüzdeki 9 günde bu iki çelişki arasında tercihini yapacak: Kişisel refah ve değişim mi, yoksa milli kaygılar ve garantörlük mü olacağı netlik kazanacak... Seçimin kaderini belirleyecek olan, halkın o an için hangi endişeye daha çok ağırlık verdiğidir.

Önümüzdeki hafta yazı dizisinin üçüncü ve son bölümünde, "Ekonomik memnuniyetsizlik faturası mı, yoksa federasyon korkusu mu ağır basacak?" sorusuyla, adayların kazanma şanslarını belirleyen kritik eşiği ve en olası senaryoyu analiz edeceğiz! Bu final bölümünde, seçimden kimin bir adım önde çıktığına dair öngörümüzü de sizlerle paylaşacağız. Bizi takipte kalın!

  Mert MAPOLAR, C.Ht.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.