Kritik son 2 gün: Final ve öngörü; kim kazanacak? (Bilinçaltı Davranış Bilimiyle Seçim Analizi - Son Bölüm)
MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Bu aşamada iki ana kutbun şansları, birbirine çok yakındır ve seçimin sonucunu belirleyecek yegâne güç; kararsız seçmenlerdir. Peki, kritik son 2 günde kimin kazanma potansiyeli bir adım öne çıkıyor ve bu denge hangi yöne kayıyor?
Seçimin En Kritik Eşiği: İkinci Tur Olacaktır!
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genellikle adaylardan birinin, ilk turda % 50'yi geçememesi nedeniyle ikinci tura kalmasıdır. Bu durum, seçimin kaderini tamamen değiştirir. İkinci turda, oylama ideolojiden çok, adayın kişisel imajı, güvenilirliği ve değişim algısı üzerinden bir referanduma döner. Diğer partilerden gelen oyların tek bir adayın etrafında toplanması, yani muhalefetin konsolidasyonu, en belirleyici faktör haline gelir.
Adayların Güçlü Kartları ve Seçmen Motivasyonları:
Ersin Tatar'ın Avantajı: Kıbrıs Sorunu Güvenliği (Stratejik Garanti!)
Tatar'ın şansını artıran en güçlü faktör, halkın önemli bir kesiminin gözündeki, "stratejik güvenlik" ve "kazanılmış hakların kaybı korkusu"dur. Bu kitle için, garantör Türkiye ile ilişkilerin güçlü tutulması, ekonomik zorluklardan daha önceliklidir. Tatar, bu kitlenin sandığa tam katılımını sağlamayı hedefler ve onları potansiyel bir "milli tehlike" algısıyla motive eder.
Tufan Erhürman'ın Avantajı: Ekonomi ve Değişim İsteği (Güncel Memnuniyetsizlik!)
Erhürman'ın en büyük kaldıraç gücü ise, halkın güncel yaşam kalitesi ve ekonomik memnuniyetsizliğidir. Eğer seçim atmosferinde ana gündem "Ekonomi" ve "Yönetim Zaafları" olursa, Erhürman'ın şansı yükselecektir. Tatar'ın iktidar dönemindeki yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, seçmenin doğrudan cebine dokunan en büyük sorundur. Bu ekonomik faturanın ağırlığı, siyasi duruş fark etmeksizin değişim isteği yaratır. Geniş muhalefet konsolidasyonu da ona sayısal bir üstünlük vaat eder.
Bilinçaltı Davranış Bilimiyle Seçim Analizi: Kararsızlığın Kökeni!
Vatandaş sandığa giderken, kararını sadece rasyonel verilerle, yani enflasyon oranlarıyla ve çözüm planlarıyla vermez; kararın büyük bir kısmı, zihnin en derin kısmındaki, bilinçaltı duygularla ve psikolojik dürtülerle şekillenir. Kararsız seçmenin nihai kararını etkileyen, iki temel bilinçaltı mekanizması şunlardır:
-
Güvenlik İhtiyacı yani Riskten Kaçınma: İnsan beyni, değişimi ve belirsizliği tehdit olarak algılar. Ersin Tatar, bu riskten kaçınma dürtüsüne hitap eder. Kararsız seçmen, ekonomik sorunlara rağmen "Ya daha kötüsü olursa?" korkusuyla, bilinen ve garanti olanı yani statükoyu, tercih etmeye eğilim gösterebilir.
-
Kayıp Duygusu ve Ödül Arayışı: Bilinçaltı, kayıpları yani artan pahalılık ve azalan alım gücünü, kazanımlardan daha yoğun hisseder. Tufan Erhürman, bu kayıp duygusuna hitap eder. Ekonomik krizin yarattığı acı, "değişim bir ödül getirir" beklentisiyle birleşirse, seçmen bu acıdan kurtulmak için, riski göze alma eğilimi gösterir.
Son Nokta: Öngörü (En Olası Senaryo!)
KKTC'de geçmişteki seçim eğilimleri ve mevcut ekonomik durum dikkate alındığında, seçimin ikinci tura kalması en yüksek olasılıktır.
Özellikle ikinci turda: Ekonomik kaygılar ve değişim isteğinin, stratejik güvenlik kaygılarından bir adım daha ağır basma ihtimali yüksektir. Bu nedenle, Tufan Erhürman'ın tüm muhalif oyları konsolide ederek seçimi az farkla kazanma şansı, mevcut durumda biraz daha yüksek görünmektedir.
...
Kararsız Seçmene Samimi ve Güçlü Mesajlar:
Sandığa gitmeden önce, kararsız seçmenin farkındalığını artırmak amacıyla son sözler:
-
Sorgulayın: Bir liderin size sunduğu vizyonun, en derin korkularınızdan, yani güvenlik ve kaybetme endişesinden mi, yoksa en güçlü arzularınızdan, yani refah ve değişim isteğinden mi beslendiğini bilinçli olarak sorgulayın. Kararınızın kaynağını netleştirin.
-
Dengeyi Kurun: Seçimin tek bir konu; yani ya ekonomi ya da Kıbrıs olmadığını unutmayın. Vereceğiniz karar, hem cüzdanınızı hem de ülkenizin uluslararası konumunu, beş yıl boyunca etkileyecek bir denge tercihidir. Bu dengeyi kendi değerlerinizle kurun.
-
Tarihe Not Düşün: Katılımınız, kimin kazandığından bağımsız olarak, yerel iradenizin en somut göstergesidir. Sadece bir kişiyi değil, ülkenizin izleyeceği stratejik yönü seçtiğinizi unutmayın.
Kapanış ve Son Sözler:
Ancak bilinmelidir ki sonuç, seçim gününe kadar yapılabilecek en küçük hata, dış politikadaki ani bir gelişme veya Türkiye'den gelecek kritik bir açıklama ile kolayca değişebilir. Seçim, son ana kadar iki temel duygunun savaşı olacaktır.
Değerli Okuyucularım,
Seçim süresi boyunca yurt içinden ve yurt dışından yazılarıma gösterdiğiniz yoğun ilgi ve kıymetli geri bildirimleriniz için hepinize yürekten teşekkür ediyorum...
Unutmayın ki, demokrasimizin gücü bilinçli ve katılımcı bir halkta saklıdır. Her birinizin sandığa yansıyan iradesi, ülkemizin geleceğine yön verecektir. Sağlıklı, adil ve hayırlı bir seçim sonucu diliyorum...
Ve seçim analizlerimizi bugün tamamladık. Unutmayın, sandıkta kullanılan her oy, bilinçli veya bilinçaltı bir tercihin sonucudur. Kararınızı verirken hem rasyonel verileri hem de içinizdeki en güçlü dürtüleri dengelemeyi unutmayınız...
Sevgilerimle...
Son Not: Gerçek zafer, sadece sandıkta değil; seçmenin hangi bilinçaltı düğmesine bastığınızı bildiğiniz an başlar.
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.