Bu bir fırsat olabilir
Elbette, doğrudan, iyiden, adaletten yana olacağız.
Ama önce, kişiselleştirmeden, siyasallaştırmadan, doğruyu bulmak için taraf olacağız.
En başta, izleme, araştırma, soğukkanlı olarak, anlamaya çalışma, bilmeden, görmeden, söylenecek her söz, her cümle, yanlışı büyütmek ve yaymak olur.
Üst düzey bürokratlar, kritik makamlarda olanlar, üzülerek izliyorum, bu kadar kolay olmamalı.
Devam eden bir süreç, yargı ve polis araştırması var.
İddialar dudak uçuklatıyor, altını çiziyorum, iddialar.
Hatırlanacaktır;
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini Oğuzhan Hasipoğlu’na devreden Sadık Gardiyanoğlu, devir teslimde şunları söylemişti;
“İnsan ticareti ve kaçakçılığı konuları da gündeme geldi, Bakan olarak üç ay önce başlattığım özel bir operasyonum var. Bakan değilim ama bir milletvekiliyim. Hayatımda hiçbir işi yarım bırakmadım. Başlattığım işimi takip edeceğim. Bizi izlemeye devam edin.”
O gün söylenenler, bugün yaşananlardır.
Konu, Mali Polis ve devamında yargıda.
Bu süreç neden yaşanıyor, birçok iddianın getirdiği suçlamalarla, belgeler olduğu söyleniyor, bunlar da eğer varsa tabi ki poliste.
Her türlü yasa dışılık, kanunsuzluk, kamuyu zarara uğratma, görevi kötüye kullanma, varsa, yargı da gerekli cezayı vermişse, bu adil olur.
Ancak sorununun bir kısmını çözer, sorunun bir kısmı, kamuyu zarara uğratmak, görevi kötüye kullanmak, yani siyaset.
Ve kamu açısından bu bir fırsata döndürülebilir, herkes yaptığı işi, aldığı sorumluluğu, daha çok sahiplenir, ciddiye alır, her adımda korkar ve doğrudan sapmaz.
Bu fırsat iyi kullanılırsa, ülke ve devlet için en iyisi olur.
Ancak, altını çizmekte ve kelimeleri dikkatlice kullanmakta fayda var.
Suçun varlığı ve suçlunun cezası yargı kararı ile kesinleşip uygulamaya girerse.
Gerisi dedikodu, kulaktan dolma bilginin kirliliği ve siyasete malzeme olmak kalır.
Bu tür konuların bir tarafı daha var.
Kamu dışında kalan taraf, bu tür ilişkilere girerek, normalleştirerek, görevin kötüye kullanılmasına, kamunun zarara uğratılmasına, hakkı olmamasına rağmen, farklı yollarla, bir başkasının hakkını almaya çalışanlar, bunu mubah görenler, teşvik edenler.
Bir bütün olarak sistemden bahsediyorum.
Alanla verenin hikâyesi, ilişkisi, eğer varsa, sadece alan mı suçludur.
İhalelerde neler yaşandığını, kimlerin, kimlerle ortaklık yaptığını, sırayla kimlerin, hangi ihaleleri aldığı ve sonuçta hepsinin kazandığı, yani sistemi sorgulayıp konuşmak gerekmez mi?
İşte fırsat, sil baştan bir düzenleme için yapılacak her şeyi yapmak.
İnsan kaçakçılığı meselesi, yıllardır konuşuluyor, yine yıllardır, kim çalışan, kim öğrenci, kim kaçak, kim izinli, karmakarış olmuş bir düzen.
Yeni bir hayat için yola çıkan insanlar, ödenen yüklü miktarlar, kim nereye geliyor, nereye gidiyor, kimler aracı, insan değil bir mal gibi anılan, alınıp, satılan, insanlar, umutlar, hayatlar.
Tüm bunlar bir bütün olarak, değerlendirilip, düzeltilmesi için çaba harcanmayacak, çalışılmayacak ise bunlar dedikodudan, siyasete malzeme olmaktan öteye gitmez.
Gündem değişene kadar konuşulur, sonra normalleşir ve unutulup gider.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.