"Başbakanlığa adayım"

Yayın Tarihi: 16/02/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Önümüzdeki günlerde, siyasi partiler adına, kurultay süreçleri yaşanacak.

Daha doğrusu kurultay süreçleri yaşanıyor da sürecin devamıyla anılacak.

Kurultaya gidilirken, kurultay yapılırken ve elbette sonrası.

Siyasi partilerin kendi iç seçimleri, demokratik yollarla yeni yöneticilerinin, kurullarının, parti organlarının belirlenmesi.

Normal, olması, sürmesi, yaşanması gereken zamanlar.

Ülkenin, toplumun, partinin sorunlarının konuşulduğu, tartışıldığı, politikaların belirlendiği, yenilendiği, demokrasi adına olgunluk içerisinde geçen, geçmesi gereken iç yarış.

Siyasi partiler, iktidar veya muhalefet olsun hiç fark etmez, kendi iç yarış ve demokrasisini nasıl yaşıyorsa, ülkeye vereceği hizmeti de o şekilde yaşar.

Bir siyasi partinin kurultayı, esasen aynasıdır.

Demokrasiye bakışı, özümsemesi, uygulaması ve saygısıdır.

Mutlaka yarışlı olması, çok adaylı geçmesi, parti içi demokrasi adına önemlidir.

Özellikle iktidar partilerinin kendi iç yarışı, kurultayları, özellikle son yıllarda sıkıntılı yaşanıyor.

İktidar ve makam sahibiyken bırakmak tabi ki kolay değil, zor, ancak bunun sonu yok.

İlgili siyasi parti bir kitle partisi, şahıs değil, tabanı, örgütleri, kurulları, komiteleri olan bir ise, üyenin, delegenin seçimi, tercihi yön verici olmalı.

On beş, yirmi gün içinde Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ve Yeniden Doğuş Partisi (TDP) kurultayları yapılacak.

YDP kurultayını iki başkan adayı, mevcut başkan Erhan Arıklı ve genel sekreter Talip Atalay'ın söylemlerinden yola çıkarak, bir sonraki yazımda yorumlayacağım.

TDP kurultayına bakarsak;

Çalışma ve sosyal Güvenlik eski bakanı, eski Milletvekili Zeki Çeler TDP başkanlığına tek aday.

Dolayısıyla parti başkanlığı için sadece sürecin tamamlanması bekleniyor.

TDP için anlaşılamamış ya da kendini anlatamamış bir parti olarak özeleştiri yapıyor ve  “25 Şubat'taki genel başkanlık seçimlerinde sadece parti liderliği için değil, aynı zamanda ülkenin başbakanlığı için de adayım” diyor.

Neden TDP başkanlığı, nasıl bir politika geliştirecek? Soruma verdiği yanıt;

"Tren raydan çıktı. Ülkede hiçbir alanda güvence yok. TDP bugüne kadar olan politikası, doğru politikaydı. Ama anlatamadık. Bugün için ülke siyasetinde, mecliste TDP'nin eksikliği hissediliyor. Ben muhalefeti eleştirmiyorum, bunun takdirini topluma, seçmene bırakıyorum.

Bizimle yürüyen, çok değerli arkadaşlarımız var. Özeleştiri yapıyoruz, yapmalıyız. Sol siyaset bugüne kadar sadece topluma umut sattı. Kıbrıs sorunu çözülecek, federasyon gelecek. Bunu sadece biz yapamayız, Rum tarafı da var. Ve onlar bu konuda istekli değil, Gerçek olan bu. Bu konuyu kuracağımız komite takip edecek, ben iç konulara odaklanacağım. Kıbrıs konusunda tek taraf biz değiliz. Anlaşmayı bekleyerek, ülkeyi mi bırakacağız? Öncelik ülkenin sorunları olacak.

TDP bunu gördü, en yakın zamanda CTP de görmeli. Umut satmayalım. Bunun olmadığını toplum fark etti, siyasetçiler fark etmedi. Siyasette bir öngörü, vizyon eksikliği var. Muhalefet eksikliği var. TDP'nin eksikliği hissediliyor. Ben emanetçi olarak gelmiyorum. Ekibimle beraber, yeni katılacak arkadaşlarla beraber kalıcı ve hazırlıklı olarak geliyoruz. Ekonomi, güvenlik, muhaceret, niyet ve vizyon ile yapılabilir. Parti başkanı olmak değil, başbakan olmak istiyorum."


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları