İlerleyen günler, belirleyici olacak

Yayın Tarihi: 07/11/25 07:30
okuma süresi: 4 dak.

19 Ekim geçti, seçim bitti.

Halk, seçmen kararını verdi, tercihini yaptı.

Seçim bitti ama sarsıntıları bitmedi.

Tufan Erhürman Cumhurbaşkanı oldu, CTP kendi yoluna, yeni Başkan ve kadro ile yürüyecek.

Başkan adaylığı için bugün son başvuru günü.

Kurultay tarihi, 30 Kasım.

Şuan da bir boşluk yaşanıyor, kasım ayı sonu yeni Başkan ve yönetimin belirlenmesi ile yeni dönem başlayacak.

Hükümet kanadı, seçim sonucunu analiz etmemişken, yine bildik sorunlar ile zaman ve enerji harcıyor.

Bir kere meclis siyasi kavga ve zıtlaşmanın yeri değil, olmamalı.

Ya da şöyle söyleyeyim, meclis, parti içi sorunların, hesapların, muhasebenin yapılacağı siyaset alanı değil.

Meclisi zorlayarak, tıkayarak, ne kişisel, ne de partisel hesaplar yapılmamalı.

Mücadele verilir, istekler, parti içi sıkıntılar, beklentiler, hepsi dile getirilir, bu olması gereken normal durumlardır.

Ancak meclisi kilitlemek, çalıştırmamak, parti içi sorunları meclise taşımak, halkın, ülke sorunlarının önüne koymak son derece yanlış.

Bu yönteme başvurulmadan, kimse ciddiye almaz, sıkışmaz ve adım atmaz düşüncesi olabilir.

Bu da yanlış, partilerin kendi iç mekanizmaları, kurulları, Meclisleri var, her konu, her sıkıntı buralarda tartışılabilmeli, bunlar Meclis çalışmalarına yansımamalı.

Meclis halkındır, bu görmezden geliniyor, Cumhurbaşkanlığı seçimi biteli iki hafta oldu ve kazan kaynamaya başladı, sanki bu sonucun olması ve bu kazanın kaynatılması bekleniyormuş, amaç buymuş gibi.

UBP yine kendi kendini yıprattı, parti içi kulis bilgilerine göre, Başkan Ünal Üstel tüm milletvekilleri ile görüşerek, iç barışı şimdilik sağlamış, gelen bilgiler, duyumlar bu şekilde.

Son seçimlerde alınan sonuçlar elbette tartışılacak, yaşanan başarısızlıkların sebepleri aranacak, çözüm yolları bulunacak, ama hep beraber.

Günü gelince kurultay da olur, seçim de olur, ama bunun mücadelesi Mecliste olmaz.

Hele bütçenin meclisten, UBP kaynaklı olarak geçmemesi, geçirilmemesi, ülke adına, telafisi zor kayıplara sebebiyet verir.

Bunun örnekleri, tecrübesi yakın geçmişimizde vardır, yaşanmıştır.

Devlet ve parti yönetimleri, birbirinden ayrı tutulmalı, parti içi diğer tüm seçenekler, canlı tutulabilir, talep edilebilir.

Fakat parti yönetimine kızarak, ülkeyi kilitlemek hiç de doğru bir davranış olmaz.

Tabi ki Genel Başkan Ünal Üstel de bu durumu ortadan kaldıracak adımları atmalıdır ki söylediğim gibi gelen bilgiler bunun yapıldığı şeklinde.

Doğruluğunu ilerleyen günlerde yaşayarak, göreceğiz.

Başbakan Üstel parti içinde bir denge kurma arayışında ve bu oldukça zor bir durum.

2026 bütçesi için siyasi kesimler ve kulisler bütçenin genel kuruldan onay almama ihtimalini bir tarafa koyuyor.

UBP içi bir kaynak bunun olmayacağını, bir sorun yaşamayacağını söylüyor.

Tabi ki yaşanmaması da gerek, çünkü bütçesiz bir süreç sadece hükümete veya iktidar partilerine değil, devlete ve ülkenin geneline zarar verecek noktalara gider.

Elbette meclisin çalıştırılması ile ilgili muhalefetin yani CTP’nin de sorumlulukları var.

Benzer cümleler CTP için de kullanılabilir, mutlaka ki her türlü siyasi hamle yapılacaktır, muhalif kararlar alınacak ve uygulanacaktır.

Yalnız şunu da unutmamak şart, Meclisin çalıştırılması birinci öncelik olmalı.

Yine karşılıklı işbirliği, siyasetin yönünü belirlemeli.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları