Başkan Harmancı: "Tüm geçişlerin, %65’i Lefkoşa’dan"

Aslında bu yazı daha önce yazıldı.

Ancak, ülkenin malum gündemi, hepimizi başka yerlere sürükledi, esas tartışmamız gerekenleri erteledi.

Bir belirsizlik ki, hala devam ediyor.

Oysa tartışılması gereken çok daha başka konularımız var.

Bir hafta önce, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum yönetimi lideri Nikos Hristodulidis ile gayrı resmi bir akşam yemeğinde bir araya gelmişti.

Aradan yaklaşık bir hafta geçti, konu güneyde hala gündem de, biz de ise, günlük sığ tartışmalara heba oldu.

Hatırlanacaktır, Genel Sekreter yemek sonrası yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamadan bir hatırlatma yaparsam;

“Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs’ta liderler arasında müzakerelerle ilgili ortak bir zemin bulunmadığını, ancak yakın gelecekte genişletilmiş gayrı resmi bir toplantı konusunda mutabık kalındığını belirtti.”

Yine yemek sonrası, Nikos Hristodulidis;

“Bazı yapıcı noktalarda, Sayın Tatar'dan yeni bir şey duymadım” dedi.

Ersin Tatar;

“BM Genel Sekreteri ile bir sonraki görüşme Türkiye ve Yunanistan'ın da katılımıyla yapılması konusunda mutabık kaldık.

Aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis ile Kıbrıs’ta bir araya gelerek yeni sınır kapılarının açılması konusunu ele alınması kararını verdik, taleplerin kabul edilebilir olması halinde bunun gerçekleşebilir.”

Evet, geçen hafta yapılan üçlü yemek toplantısının bir özetini paylaştım.

Ortak zemin olmadığının açıklanması ve garantörlerin katılacağı toplantının yapılmasında mutabık kalınması, yeni bir modelle deneme yapılacağına işaret ediyor.

Söylediğim gibi toplumun, kamuoyunun gündemi çok başka olmalıydı.

Üçlü gayri resmi yemekte, ortak mutabık kalınan geçiş kapılarının artırılması, son derece önemlidir.

Bu konu ile ilgili ortak komiteler çalıştırılmalıdır.

İşbirliği ve diyalog çağrısı yapılırken bunlar sözde kalmamalı.

Lefkoşa, özellikle Metehan geçiş kapısının durumu ortada.

Ciddi bir yoğunluk ve sıkışıklık yaşanıyor.

Yeni bir geçiş noktasının olması kaçınılmaz, alternatif noktalar önerilebilir, zaten az çok noktalar da bellidir.

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, söz konusu üçlü görüşmeyle ilgili olarak, görüşlerini paylaşmıştı.

Özellikle yeni geçiş kapılarının önemini vurgulayarak, Lefkoşa’nın, LTB’nin yükünün hafifletilmesi için yeni geçiş kapılarının önemine dikkat çekmiş ve bir gerçeği vurgulamıştı;

“Bizim için her kındırılan kapı, içeriye giren bir umut ışığıdır. Kapıyı açmak için diyalog gerekmekteydi. Bu nedenle ufak bir açıklık dahi önemlidir. Genel olarak geçişlerin, %65’i Lefkoşa’dan olmaktadır. Bu da bir yoğunluk yaşanmasına sebep oluyor. Yeni kapıların açılması bu yükü hafifletecektir.”

Lefkoşa demişken, başka noktalarda da geçiş kapıları aktif hale getirilerek, merkeze, başkente adanın hem güneyinden, hem kuzeyinden giriş, çıkışlar daha işlevsel hale getirilebilir, getirilmelidir.

Bu aynı zamanda, ekonomik bir döngü de yaratacaktır.

Sözde kalmaması için ne yapmak gerek, bir an önce paydaşlarla bir araya gelerek, sonuç alıcı, bir plan, bir yol haritasını hazırlamak, bugünün önceliği olmalı.

Peki, nasıl olacak?

Tabi ki devlet ciddiyetiyle çalışarak, bir an önce paydaşları bir araya getirerek, önerileri, yapılabilecekleri, sorumlulukları belirleyerek.