Horozu bırak, çocuklara bak
Herkesin önceliği farklı, düşünceler, bakış açısı, beklentiler, üzüntüler.
Birilerinin söylemesine, dikkat çekmesine, algı yaratmasına, gündem oluşturmasına bakmadan.
Bizim sorun veya sorunlarımız bunlardır diyerek, kimler, kaç kişi aynı sonuçlarda buluşabilir.
Söylediğim gibi, herkese göre değişen konulardan bahsediyoruz.
Kimi önemser, kimi önemsemez, daha başka konulara odaklanır.
Ancak sonuçlar herkesi ilgilendirir, sonuç olarak ortaya çıkan, iyilikler de, kötülük de, her kesimi etkiler.
Ekonomik sorunları, her konunun önüne koyan olduğu gibi, Kıbrıs sorununda federal çözümü veya çözümsüzlüğü de her sorunun ana noktası olarak gören de var.
Bunun yanında, ambargoları, BM kararlarını, sorun olarak gören ve çıkış noktasının bu kararların değişmesi olduğuna inanlar da var.
Hepsi bir birikimin sonucudur, kendi etki alanı içinde önemli ve önceliklidir.
Sorunların geneli ve bütünü olarak, bu yaşananları bir yere koyarak, hem de önem sırasını değiştirmeden, bir yandan da yaşanması gereken bir hayatımız var ki esas olarak ona odaklanmalıyız.
Daha yaşanır bir ülke, daha güvenli bir gelecek, insanlar, aileler, çocuklar ve nesiller, gelecek adına bu ülkede, yaşama tutunmalı.
Kendi ülkesinden kopmamalı kimse, soğumamalı, vaz geçmemeli.
Doğduğu topraklardan, okula gittiği sokaklardan, oyunlar oynadığı mahallelerden, mümkün olduğunca uzaklaşmamalı.
İşin için de siyaset, siyasetçi oldu mu, popülizm de oluyor.
Siyasi konular daha çok öne çıkıyor, daha çok gündem oluyor, ilgi çekiyor.
Hele sosyal medya da, durum bu olunca, ülkenin gerçek gündemi, adeta saklanıyor, konuşulmuyor, öne çıkmıyor.
Birkaç gündür her yerde, sosyal medya da, yaratıcı mizah aracına dönmüş bir mesele konuşuluyor.
Mesele, horoz meselesi.
Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu, Meclis’te görüşülen Ceza Değişiklik Yasa Tasarısı ile ilgili olarak, horoz dövüşü suçuna getirilen hapis cezası önerisi hakkında konuştu, bazı eleştiriler getirdi.
“Genel Kurula getirilen Ceza Değişiklik Yasa Tasarısı’nın bir maddesiyle ilgili önerge sunduğunu belirten Tosunoğlu, önergesinin Genel Kurul’da görüşülmesini talep ettiğini ancak komite yetkililerinin tasarıyı ayrıntılı bir şekilde ele almak üzere Perşembe günü komitede görüşmeye karar verdiğini açıkladı.”
Tosunoğlu, horoz dövüşünün mevcut yasalar kapsamında zaten suç olduğunu söyleyerek şöyle devam etti;
“Komitenin önerisi, mevcut para cezası yerine 6 yıl hapis cezası getirilmesini düzenliyor. Benim önerim ise hapis cezası yerine para cezasında devam edilmesidir.”
Tabi esas tartışılan söylem ise şu oldu “Horoz dövüşü Kıbrıs kültürünün bir parçasıdır.”
Konunun hiç gitmemesi gereken yerlere gitmesini bırakıyorum.
Toplumun gerçek gündemi olması gereken bir başka konuya dikkat çekmek istiyorum.
Amacım, hangi konu daha önemli, bir farkındalık oluşturmak, günün sonunda, ülkede neler yaşanıyor, biz nelerle uğraşıyoruz, diyeceksiniz, demelisiniz.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği açıklaması;
“2023 yılı istatistik verileri, 61 kız çocuğu ve 7 erkek çocuğunun anne-baba olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Bu durum, büyük bir toplumsal çöküşün ve devletin çocukları koruma konusundaki yetersizliğinin açık bir göstergesidir. 68 çocuk, henüz 18 yaşına bile gelmeden ebeveyn oluyorsa, bu kabul edilemez bir ihlaldir.”
68 çocuk, daha 18 yaşında bile olmamış, ama anne baba olmuş.
Çok samimi söylüyorum, kanım dondu.
Eğitimli, kültürlü bir toplum, bu gibi sosyal sorunları aşmış, sırası geldiğinde tepkisini, reaksiyonunu göstermiş ve geri adım atmamış toplumdur.
Popülizm yerine gerçeklerin peşinden koşmak, ne ekonomi, ne siyasi, ne sosyal, sorunlar arasından seçim yapılmaz.
Öncelik hangisi, esas konu, bunun ayırımını yapmak.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.