Daha aktif bir Ekonomi Bakanlığı şart...

Asgari ücret net olarak 24 bin lira oldu. Hayat pahalılığı % 50,31 arttı ve birçok emekli maaşı asgari ücretin ya dengine geldi ya da biraz üstüne çıktı. Gelin görün ki zamlar olmaya devam ediyor. Örneğin yumurta zamlandı; 140 lira. Temel tüketim maddesidir. Etteki fiyat krizi devam ediyor. Kasaplar Birliği hükümete çağrı yapıyor bir şeyler yapın diye. Geçtiğimiz gün yazdım tek çare ithal eti serbest bırakmak ve Avustralya’ya da Yeni Zellenda gibi ülkelerden karkas et getirmek. İnanın başka çaresi yok. Öte yandan uzun zamandır Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu’nu konuk almadığımı fark ettim. Artık aramak gelmiyor içimden çünkü ne zaman arasam Sn. Bakan müsait değil. Uzun zamandır Olgun Amcaoğlu’nu medyada da göremiyoruz. Nedenini bilmiyorum. Sn. Bakan sevdiğimiz saydığımız biridir değerli biridir. Şahsen ben Olgun Amcaoğlu’nun ülke ekonomisini düzlüğe çıkarma noktasında değerli görüşlerinin olduğuna inanıyorum ama gelin görün ki Bakan Amcaoğlu medyadan uzak duruyor anladığım. Gelecek hafta bir konuk almayı deneyeceğim bakalım başarabilecek miyiz.

Piyasaların denetlenmesi son derece önemli. Denetlendiği söyleniyor, inanın ki bilmiyorum. Bu denetlemeleri yanılmıyorsam Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na bağlı olan Ticaret Dairesi yapıyor olması lazım. piyasaların denetlendiğini duyuyoruz ama bununla ilgili bakanlıktan herhangi bir paylaşım da yok. Bakanlık eğer çalışıyorsa bu durum medya ile paylaşılması lazım. çünkü dışarıdan bakıldığında Ekonomi ve Enerji Bakanlığı hiçbir iş yapmıyormuş gibi gözüküyor halbuki adı üstünde Ekonomi Bakanlığı. Piyasaları kontrol edecek ve halkın refah payını artıracak birçok karar mekanizmasının içinde olması gerekiyor. Neden yok bilmiyorum ya da var biz bilmiyoruz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu son bakanlar kurulu toplantısında piyasaların denetlenmesi için sert kararların alınacağını açıkladı. Bakanlar Kurulu oldu bitti ama bir açıklama yapılmadı. Bir karar üretildi mi basınla paylaşılmadığı için bu konu hakkında da bilgimiz yok.

Özet olarak hükümetin marketlerdeki aşırı pahalılığı önlemek adına birtakım çareler üretmesi gerekiyor. A markette bir ürünü 84 liraya alırken B markette 114 liraya buluyorsunuz. Bunun üzerine gidilmeli örneğin. Belli bir kar payıyla ürünler satılmalı. Tam da serbest piyasa ekonomisi yaşıyoruz. Hiçbir şekilde serbest piyasaya müdahale edilmiyor. Vatandaş market market gezecek ucuz bulduğu yerden alacak. Olacak iş mi bu ?

Serbest piyasaya müdahale edilmediği sürece özellikle gıda emtialarındaki artış devam edecek. Vatandaş daha emekli maaşını ve asgari ücret maaşını almadan ciddi zamlar yapıldı. Hükümet seyrediyor sadece.

Maaşlara artış yapılacak tüccar piyasayı zamlayacak ve bu kısır döngü devam edip gidecek. Vatandaş daha eline zamlı maaşını almadan iğneden ipliğe her şey zamlandı. Vatandaşın bu pahalılık yükü altında ezilmeden durması mümkün değil.

Defalarca kez yazdık. Hükümetin hayat pahalılığını önlemesi kaçınılmaz, buna bağlı olarak asgari ücretinde artırılması kaçınılmaz ama hükümetin yapması gereken asıl önemli iş piyasaları denetlemek olmalıydı. Marketler dolaylı olarak gıda tüccarları ürünlere bir anda fahiş zamlar yapıyorlar. Bu zamlar neye göre yapılıyor nasıl yapılıyor denetleyen yok. Marketlerin çoğu stokçu prensibi ile çalışıyor. Genel olarak gıda ürünlerine ani bir zam geldiği anda ellerinde stok mal değerleniyor, kimse de demiyor ki bu mal pahalı oldu ama elimde yeteri kadar stoğum var bu malları eski fiyatından satayım.

Daha da önemlisi de hükümet neden piyasaları denetlemiyor ya da denetleyemiyor. Hükümet piyasaları denetlese bu kadar fahiş zamların yapılmasının önüne geçilecek.

MARKETLERDE UCUZLUK REYONLARI VAR

Bu da başka efsane bir konu. Her marketin belli köşelerinde ucuzluk reyonları var. Malın zibilini daha ucuz fiyattan alabiliyorsunuz bu reyonlardan. Sonradan fiyat karşılaştırmalarına baktığınızda firmalar arası bir rekabet olduğunu da görüyorsunuz istedikleri gibi fiyat kırabiliyorlar. Aynı tür ürünü daha ucuza satabildiklerini görebiliyorsunuz. İşte piyasaların denetlenmesi dediğim konu tam da bu. Aynı tür ürünler nasıl olur da farklı fiyatlara satılabiliyor. Firmalar yüksek karlılığından ne kadar ödün verebilirlerse veriyorlar ve indirim yapabiliyorlar.

VATANDAŞIN ELİ MAHKUM

Düşünün sıradan bir vatandaş olarak alışverişe gidiyorsunuz. Siz yürütülecek ve yürütülmesi kaçınılmaz olan bir müşterisiniz. Marketten içeriye girdiniz, alacaklarınız belli, başlıyorsunuz fiyatlara bakmaya, fiyatları karşılaştırıyorsunuz, birkaç lira daha ucuz olanı seçmeye çalışıyorsunuz ama o birkaç lira daha ucuz olan ürün bile aslında çok pahalı ve başlıyorsunuz markette zaman geçirmeye. Aslında alacaklarınız sayı olarak az ama size çok zamana mal oluyor, çünkü raflardaki fiyatları incelemek zorunda kalıyorsunuz, kendi kendinize söylenmeniz diğer müşterilerle bir koro haline dönüyor. Sonuç olarak 3-5 parça bir şey alıyor ama bin lira para ödeyerek dışarıya çıkıyorsunuz.

Daha aktif bir Ekonomi Bakanlığı şart. Bakan Amcaoğlu’na çok iş düşüyor, yetkilerinin artırılması gerekiyor. Ekonomiye doğru yön verebilmeli ve bunun için gerekli motivasyonunun sağlanması gerekiyor. Sonuç olarak hükümet bir bütündür. Artık bu pahalılığa bir çare bulsun beyler.

****************

Günün Sözü

"Aslında kadın; erkeğin beğenen bakışlarından çok, hemcinsinin kıskançlık dolu bakışlarını görünce, güzel olduğundan emin olur."

Pablo Neruda